Madem öyle… Yiğit Canguru’yu ve onun gibilerini gönderin!

Madem öyle… Yiğit Canguru’yu ve onun gibilerini gönderin!

Kocaelispor bu hafta sonu grubun “Dişli” diyebileceğimiz takımlarından Vanspor’u ağırladı.

İlk 11’de cezalı durumdaki Mehmet Yılmaz dışında Zonguldak Kömür maçından bir değişiklik olmadı.

Mehmet Yılmaz’ın yerine, şahsen Yiğit Canguru’yu izlemek isterdim.

Ki tek izleyebildiğimiz Türkiye Kupası mücadelesinde skora rağmen iyi bir oyun ortaya koymuştu.

Fakat hocanın o bölgede tecrübesi ve aşinalığıyla Mehmet Taş’ı değerlendirmesini olası görüyordum.

Mehmet Sak tercihi zannediyorum benim gibi birçok kişi için sürpriz oldu.

Fırat Gül çok inatçı bir karakter. Sanki birilerine inat olsun diye iş yapıyor.

Eğer Yiğit vasat tür maçlarda da sahaya çıkamayacaksa gönderin çocuğu, buralarda boşu boşuna zaman harcamasın.

Sadece o değil onun gibiler de hemen gitsin!

Çünkü kimin çıkacağı ve kimin gireceği kesinleşti artık.

Kimseye bedavadan umut dağıtmaya gerek yok.

Ki Mehmet Sak da Van’ın tüm pozisyonlarında açık verdi, onun bölgesi tabiri caizse oyuldu ve özellikle ikinci yarıda bir tane kenar ortası yoktu.

Fırat Gül net ifade ediyorum ki çekingen biri ve onun bu korkaklığı ne oyunu ne de oyuncuyu kazandırır!

VASAT MAÇLAR OLUYOR

Maçın başında bizim adımıza daha iştahlı, önde pres ile rakibin top oynamasına izin vermemeye gayret eden, ısıran, fakat top kullanma noktasında etkisiz diyebileceğimiz bir takım vardı sahada.

Ağırlıklı olarak beklerin katılımıyla ileri hattı 5’leyen, Tayfun, İlyas Kubilay, Yusuf Cihat üçlüsünden birisinin genelde geriye gelip stoperlerin arasında oyun kurduğu kurgu, vasat maçlarda halleriyle meyvelerini veriyor diyebiliriz.

Oyuna adapte olan futbolcular sezon başına göre daha organize bir haldeydi.

Bu da zaten en başta tabelaya yansıdı.

Genel hatlarıyla uygulamaya çalıştığımız, modern futbolda Gegenpress olarak adlandırılıp, bugün özellikle Klopp başta olmak üzere birçok teknik adam tarafından benimsenen, temel mantalitesinde, rakibe ani karşı presler uygulayıp, hazırlıksızlık yakalamak olan bu oyun sistemini kendisine hedef belirlemiş durumdaydık.

İLK DAKİKALARDAN BELLİ OLDU

Elbette kusursuz işlediği söylenemez bu sistemin. En başta bu sistemin menfi noktası olarak, yumuşak bir orta saha ve dağınık bir defans hattı gözlemliyoruz.

Rakibin savunma arkasına atılan toplarda ne kadar etkili olabileceğini henüz ilk dakikalarda gözlemledik.

Zaten maç içerisinde bunu kullanarak pozisyonlar buldular.

Zira Yalçın’ın maç özelindeki düşük performansı ve stoperlerin arasına ağırlıklı olarak İlyas Kubilay’ın girmesiyle kırılgan bir bölge oluştu.

Bunu engellemek için top kayıplarında ve rakibin hücum için çıktığı anlarda şok preslerle topu kazanmaya çabaladık.

DEVŞİRME ÖN LİBEROLARLA OLMAZ

Vanspor’un ise beceri sıkıntısı yaşadığı aşikar.

Geçtiğimiz yıl ön libero orijinli Taş ve Mandjeck birlikte oynarken gösteremedikleri performansları ayrı ayrı oynadıklarında gösterebiliyorlardı.

Orta sahasındaki isimlerin özellikle teknik becerilerinin azlığı ve orijin itibariyle ön libero isimlerinin toplanmasıyla oluşmuş orta sahaları bence takımın en büyük dezavantajı.

Bunun yanında rakipte ikinci golü atan Barış Sağır ve sağ bek Miraç Acer beğendiğim isimler oldular.

KENETLENMEK ZORUNDAYIZ

Ben teknik anlamda rahatsız olduğum konuları ifade edeceğim.

Ancak takımdaki yakalanan genel hava, hafta içi yapılan etkinlikler, sahaya ve tabelaya yansıyor.

Şehir ile birlikteliğin sağlanması bundan sonra çok daha önemli. Bu anlamda taraftar buluşmasını, şehirde yapılan ziyaretleri kıymetli buluyor ve devamının olması gerektiğini düşünüyorum.  

Son olarak her ne kadar lider olsak bile Bucaspor’un kayıpsız takibi, İskenderun ile aramızdaki farkın yalnızca 1 puan olduğu gerçeği ve Karacabey’in geçtiğimiz yıl bu ligde Play-Off finali oynadığı unutulmamalı.