Kıymetini bilediğimiz ADAM… Adnan Dinçer!
06 Mayıs 2021 Perşembe 22:53 Kocaelispor

Kıymetini bilediğimiz ADAM… Adnan Dinçer!

Kocaelispor
Kocaelispor, Dinçer’in kalbinde büyük bir yara açtı ve deneyimli teknik adam o günleri düşündükçe kalbindeki o yara hala kanıyor.  Kocaelispor’un Adnan Dinçer’e manevi borcu çok fazla. Kocaeli basın tarihinde Adnan Dinçer’i ilk kez bu kadar detaylı bir şekilde sizlere aktarmanın gururunu yaşarken, dinlediklerimiz karşısında bir o kadar üzüldüğümüzü de belirtmek istiyoruz.  İşte gerçek bir futbol emekçisi…Kocaelispor’da bir döneme damga vuran değer…Adnan Dinçer! 

 

Kıymetini bilediğimiz ADAM… Adnan Dinçer!

Kocaelispor’un unutulmaz teknik direktörlerinden…

Türk futbolunun gelmiş geçmiş en önemli futbol üstatlarından…

Asker, eğitimci, Atatürkçü müthiş bir karakter…

Adnan Dinçer…

Kocaelispor’un 90’lı yıllardaki büyük başarısının gerçek mimarı!

 

BİYOGRAFİSİ

Adnan Dinçer 8 Şubat 1942 tarihinde İstanbul Eyüp’te doğdu. Eyüp ilçesinde ikamet eden Dinçer, kendisinden 7 yaş küçük Nermin hanım ile evli. Annesi Emine Semahat Hanım dikimevinde terziydi. Babası Mehmet Bey ise Sümerbank’tan emekli ve aynı zamanda torna ustasıydı. Adnan Dinçer’in 2 oğlu var. Büyük olanın adı Mehmet Uğur. 1969 doğumlu. Medilafe’te üst düzey yönetici. Seder isminde erkek evlat sahibi. Mehmet Uğur aynı zamanda İstanbul Motosiklet Kulübü başkanı.

 

Mütevazi bir hayat yaşayan Adnan Dinçer, oğulları ve torunları ile gurur duyuyor

 

ÇAĞDAŞ, PIRLANTA GİBİ AİLE

1973 doğumlu küçük oğlunun adı ise Onur. 7 yaşında. Cimnastik ve bale yapan Yasemin ile 4 yaşındaki Atilla’nın babası olan eski futbolcu ve Onur Dinçer, Avusturalya’nın Brisbane kentindeki Cisko firmasında çalışıyor. Adnan Dinçer 1975’ten bu zaman dilimine kadar yaptığı teknik direktörlük kariyerinde 20 farklı kulüpte çalıştı, 20 Yaş Altı Milli takımında da görev aldı.

 

BOBBY ROBSON İLE ANISI

Sir Bobby Robson ile birlikte çalışmalar yaptı, Köln Spor Akademisi’nde eğitim aldı.  Hatta Robson, Dinçer için İngiliz gazetecilere “Türk yardımcım” bile dedi. Antalyaspor’u 2 kez Süper Lig’e çıkardı, Güngörenspor, Yeşilköyspor ve Beşiktaş genç takımları ile şampiyonluklar yaşadı. Kocaelispor’un gençleri ile birlikte, Rıza Çalımbay, Ziya Doğan, Metin Tekin, Tanju Çolak, Rüştü Reçber, Suat Kaya, Murat Alaçayır, Abdullah Avcı, Sinan Engin ve birçok önemli futbolcuyu Türk futboluna kazandırdı.

 

Sir Bobby Robson ile çalışan Dinçer -O çok iyi bir teknik direktördü- dedi.

 

ÖLÜMDEN DÖNDÜ

Eyüp’te mütevazı bir şekilde yaşayan Adnan Dinçer’in hayatı yazmakla bitecek gibi değil. Uzun yıllara dayanan teknik direktörlük serüveninde bir birinden değişik hatıraları olan Dinçer’in Kocaelispor dönemi ile ilgili kısmına ağırlık vereceğiz. Zor ve ağır imtihanlarla dolu bir yaşam geçirdi Adnan Dinçer.  2 kez felç oldu ve beyin ameliyatları sonrası toparlandı.

 

MAÇTA DARBE ALDI “GAZİ” OLDU

İyi futbolcuydu. Santrafordu. Askerken oynadığı resmi bir futbol maçında rakibi ile kafa kafaya çarpıştı ve yere ters düştü. Beyin kanaması geçiren Adnan Dinçer ölümden döndü. Beyin ameliyatı sonrası iyileşse de sonra askerliğe devam edemedi ve çok sevdiği askerliği üsteğmen rütbesi ile “Gazi” olarak noktaladı. Dinçer, hayatın yükünü taşımak için bakkallarda çırak olarak da çalıştı, şoförlük de yaptı. Köşe başlarında taksicilik yaptığı arabanın içinde defalarca gözyaşı döktü.Değerli spor adamı hayatını Atatürk’e, eğitime, bilime, öğrenmeye ve öğretmeye adadı.

 

Beyninden ameliyat olan Adnan Dinçer'in futbolculuk kariyeri uzun sürmedi.

 

EYÜPSPOR’UN KADER ADAMIYDI

Dinçer’in gençlik dönemlerinde antrenörlük aklında yoktu. Kapanmak üzere olan amatördeki Eyüpspor’u ayağa kaldıran Adnan Dinçer, kulübün ilk maçında kendisi ile birlikte 8 kişi sahaya çıkarak kulübün lisans hakkının elinden alınmasına engel oldu ve Eyüpspor o sezon sonunda şampiyonluğa ulaştı. Dinçer yıllarca çıkar gruplarının engellemelerine rağmen dimdik durdu.

 

USTA BİR FUTBOL YORUMCUSU

Ekranda son olarak BJK TV’de Erdem Ulus ile birlikte program yaptı. Ancak dönemin başkanı Fikret Orman BJK TV’yi kapattı, içindeki malzemeleri bile sattı. Dinçer buna çok üzüldü. Bir kulübün vizyonu için görüntülü yayın da çok önemli olduğundan Dinçer Beşiktaş’ın bu anlamda marka değerinin düştüğünü belirtti.

 

Adnan Dinçer, şampiyonluklarında omuzlardan inmedi. 

 

CUMHURİYET GAZETESİ’NDE YAZIYOR

1960 yılında Rıdvan Yelekçi’nin müdürlüğünü yaptığı Dünya Gazetesi’nde, 1975’te de Cumhuriyet’te yazdı. Bir takımda çalışmak için gazetelere iş ilanı bile veren Dinçer, Metin Tekin’i Kocaelispor alt yapısından Beşiktaş’a getiren, ardından Genç Milli takıma gönderen isimdi. Dinçer o Metin Tekin’i sigara içerken yakaladığı için Milli takım kampından göndererek sporcu sağlığına ne kadar hassas baktığını da ortaya koydu.

 

BELGESELİNİ BİLE ÇEKTİLER

Bir grup üniversite öğrencisinin belgeselini yaptığı (Youtube’de var) Dinçer, Sefa Sirmen ile Eyüpspor’un Kocaelispor ile oynadığı maçta tanıştı. Kocaelispor’un 90’lı yıllara damga vuran futbolcularını bir araya getiren bu gözü pek, cevval adam gençlere verdiği şanslarla örnek oldu. Yeşil Siyahlı kulüpteki birçok genç futbolcunun kariyeri için kilit isim kuşkusuz Adnan Dinçer, nam-ı diğer yetenek avcısıydı.

 

ASLA UNUTMAYACAK

Ülke olarak insanların öldükten sonra heykelini yapıyoruz. Ancak böylesi değerleri yaşarken de anımsamalıyız. Allah Adnan Dinçer’e ailesi ile birlikte sağlıklı ve uzun ömürler nasip etsin. Bu kulüp için gözyaşı döken kurt teknik adamı Kocaelispor tarihi unutmayacak, bizler de asla unutturmayacağız!

 

 

Sözü Adnan Dinçer’e bırakıyoruz. Bakalım o engin bilgi birikiminden, Kocaelispor ile geçirdiği süreçten bizlere neler anlatacak?

 

BU ÜLKENİN TEMELİ EĞİTİMDİR!

Erdem… Babam hacıydı. Aynı zamanda çok eğitimliydi. Kuran da okurdu, Atatürk’ün Nutuk kitabını da okurdu. Şunu bilmek lazım. Eğitim bir ülkenin temelidir. Buna çok ihtiyacımız var. Yaşarken benimsememiz gereken olmazsa olmazımız -insana insan gibi- yaklaşmaktır. Herkes dinini istediği gibi yaşamalı, normlar dışına çıkmadan ülkesinde ve tüm dünyada özgürce hareket edebilmelidir.

 

YABANCI FUTBOLCULARI CAMİYE GÖTÜRDÜM

Eyüpspor’da teknik direktörken Eyüp Sultan Camii’ne yabancıları götürdüm. Adamlar Müslüman olmasa da camide duasını okurdu. Çünkü onlar da biliyor ki, camiler de Allah’ın evleriydi. Aynı durumu bizim futbolculara da yaşattım. Viyana Katedrali’ne Sarıyerli futbolcuları götürdüm. Hristiyanlar mum yakıyorlardı. Biz de katedralde 3 Kulhuvallah bir Elham okuduk. Çünkü duaların gideceği yer aynıydı.

 

 

GECE 3’TE MERCEDES İLE EVİME KADAR GELDİLER

Eyüpspor’u çalıştırırken Kocaelispor’a rakip oldum. O maçta tanıştım Sefa Sirmen ile… Sefa Bey çok kibar adamdı. Samimi bir sohbetimiz oldu. Bir gece yarısı Mercedes araba ile evime geldiler. Hanım gecenin 3’ünde çay ve kahve ikram etti. Sefa Bey sohbet sonrası beni İzmit’e götürmek istediğini ifade etti. Çok gururlandım. Ancak kendilerine “Sefa Bey siz başkansınız. Ben ise teknik direktörüm. Sabah sizin makamınıza gelirim. Orada resmiyet kazandırırız” dedim. Yardımcılarım rahmetli Ferruh Duygu ve Orhan Şerit kardeşim ile birlikte Kocaelispor’a imza attık. Genel kaptanımız İbrahim Yazıcıoğlu’ydu.

 

MAHMUT’U BEN EVLENDİRDİM

Kocaelispor’da çok güzel bir ekip kurulmuştu.  Mahmut’u (Kel Mahmut) aksi bulurlar. Ancak futbolcunun dilinden anlamak lazım. Ben Mahmut’u anlıyordum. Bir birimizi sever sayardık. Mahmut ile ilgili hiçbir sorun yaşamadım. Şu da var. Mahmut’u evlendiren de benim. Kocaelispor’a gelmeden önce beyin ameliyatı olmuştum. Zor bir süreçti. 1 sezon önce düşmekten son maçta kurtulan Kocaelispor’da büyük bir revizyona gidilecekti.

 

Kocaelispor'un eski futbolcularından Mahmut (sağda) Adnan Dinçer'in Milli takıma çağırdığı futbolcularındandı.

 

TAKIMI TAMAMEN DAĞITIYORLARDI, ENGEL OLDUM

Sefa Sirmen, takımı baştan aşağıya yenileyecekti. Özellikle gençlerin gönderilmesini istedi. Anlaşmada Sefa Bey’e “1 şartım var. Eskileri göndermeyeceğiz. Eskiler ve yenilerle Uludağ’a gideceğiz. Takım kurma işini bana bırakın” dedim. Bu isteğim kabul edildi. Yoksa 89-90 sezonundaki futbolcuların neredeyse tamamı gidiyordu.

 

OSMAN ÇAKIR'I BEŞİTAŞ’A İSTEMİŞTİM, SONRA FUTBOLCUM OLDU

O kadroya Kartal’dan Erol’u, Kayseri’den kaleci Alper’i aldım. Yalçın’ı sol beke çektim. Alaattin istediğim gibi bir futbolcuydu. Çok basit oynardı. Yine gençlerden Melih’i, Tuncay’ı, Bülent’i kadroya dahil ettim. Osman’ı Gebzespor’dan Beşiktaş’a getirmek istedim. O Kocaelispor ile anlaştı, yıllar sonra benim futbolcum oldu.

 

Kocaelispor'un unutulmaz kaptanı Osman Çakır

 

BENİM İÇİN “BU ADAM DELİ” DİYE MANŞET ATTILAR

Yaşar (Altıntaş) çok yetenekli bir futbolcuydu. Şu an nerede, ne yapıyor bilmiyorum. Yaşar ve diğer tüm futbolculara selamlarımı gönderiyorum. Uludağ’dan döndükten sonra takımı İsmetpaşa’da topladım. Futbolculara E-5’i göstererek “Bu yol nereye gider?” diye sordum. “Gebze’ye” diyen de oldu “İstanbul’a” diyen de. Futbolculara “Bu yol Avrupa’ya kadar gider. Bunun hayal olmadığını siz ispatlayacaksınız. Bugün bu işe başlıyoruz” dedim. Kocaeli Gazetesi benim ile ilgili “Bu adam deli” diye manşet atmıştı. Deli falan değildim. O çocuklara çok inanıyor ve güveniyordum. Ve o takım 2 yıl sonra şimdiki Süper Lig şampiyonluğunu kaçırdı, Avrupa’ya gitti! Ve bunu o çocuklar başardı!

 

Adnan Dinçer, Kocaelispor'un 1990-91 sezonunda teknik direktörlüğünü yaptı. Dinçer 90'lı yıllardaki şahlanışın gerçek mimarıydı. 

 

VAHAP BEYAZ ŞAMPİYONLUĞUMUZU ELİMİZDEN ALDI

1990-91 sezonunda mali sorunlar yaşasak da Samsunspor ile kafa kafaya yarıştık. Samsun lobisi ağır bastı ve onlar şampiyon, biz ise ikinci olduk. O sezon Samsunspor, Rize deplasmanında 3-0 mağluptu. Biz de kendi maçımızı önde götürüyorduk. Tabii çok mutluyuz. Çünkü maçlar bu şekilde biterse lider olacaktık ve sezon sonuna kadar hata liderliği götürecektik. İlk yarı sonunda 3-0 geride olan Samsun maçı ne hikmetse! 5-3 kazandı. Hakem Vahap Beyaz o maçta 2 penaltı çaldı. Sonra öğrendik ki Rize’de ilginç şeyler olmuş. Meğerse sezon ortasında, şampiyonluğumuzu elimizden alan o hakeme yılbaşı sepeti yapıp gönderilmiş. Genel kaptan Hakkı Tomaç bunu duydu. Ama ne fayda!

 

ANLAŞTIM, YARIM SAAT SONRA KOVULDUM!

Kocaelispor Kulübü ertesi sezon için de benimle anlaştı ve tarafıma siyah torbanın içinde nakit 175 milyon lira para verildi. El sıkıştık...  Aradan sadece yarım saat geçti.  Sefa Sirmen Bey aradı ve beni kulübe çağırdı. Kulübe vardığımda Sefa Bey’in morali bozuk ve yüzü de asıktı. Adnan hocam “Yönetimimiz emeklerinizden ötürü size teşekkür ediyor. Kendi bünyemizden birisi ile yola devam edeceğiz. Kusurumuza bakmayın” dedi.

 

O PARA BOĞAZIMIZDAN GEÇER Mİ HİÇ!

Yarım saat önce anlaşan ben yarım saat geçmeden bildiğiniz kovuldum! Torbayı getirdim ve masaya bıraktım. Sefa Bey “O para sizin hakkınız hocam. Neticesinde biz sizinle anlaştık” dedi. Ben de “Hayatımda emek vermediğim hiçbir şeyden para kazanmadım. Çoluk çocuğumun boğazından bu para ile alacağım rızkı geçiremem” dedim ve Sefa Bey’e teşekkür ederek kulüpten ayrıldım.

 

NE YAZIK Kİ KULİSLERİN KURBANI OLDUM

Hayatımda en çok gözyaşı döktüğüm anlardan birisiydi! Kocaelispor’da kariyerime devam etmeyi çok istiyordum. Çünkü buranın duygusu benimkisi gibiydi. Bir o kadar arzulu, bir o kadar da inanç ve bir o kadar hırçın bir rüzgarı vardı Kocaeli’nin. Kısacası Kocaeli, Kocaelispor’u yaşıyordu. Ancak kulislerin kurbanı oldum.

 

 

SAFFET TRANSFERİ GÖNDERİLMEME NEDEN OLDU

Burada anlattıklarımı ilk kez dile getiriyorum. Gönderilmeden önce, Kayseri’den getirdiğim kaleci Alper (Boğuşlu) bir önceki sezonun en çok gol yiyen kalecisiydi. Sarıyer’den de o zamanlarda asker olan Saffet’i (Sancaklı) transfer ettim. Santrafora Yugoslav getirmek isteyen Sefa Bey Saffet’e karşı çıktı. “Hocam, ne Saffet’i. Biz forvete çok iyi isimler düşünüyoruz. Saffet bu yükü kaldıramaz, güçsüz, oynayamaz” dedi. Ben ise “Oynatırım. Saffet’i bana bırakın” dedim. Belki de bu düşüncemden ötürü hakkımda kulisler oluşturuldu ve Sefa Bey’e baskı yapıldı. Saffet o sezon Kocaelispor’da 30 gol attı.

 

 

YILLAR SONRA SEFA BEY HELALLİK İSTEDİ

Aradan yıllar geçti. Kocaeli’nin eski emniyet müdürü Affan Keçeci kızını orduevinde evlendiriyordu. Cemiyete davetliydim. Masada otururken birisi yanaştı. “Hocam nasılsınız?” dedi. Döndüm baktım ki gelen kişi Sefa Sirmen’di. Dedim ya -Sefa Bey kibar adamdı- diye. Ceketinin önünü ilikledi, elini uzattı. Elini sıktım. Sefa Bey “Adnan hocam. Bizden ayrıldığınız günü hiçbir zaman unutmadım. Kocaelispor’un size çok borcu var. Sizden helallik almaya geldim. Hani ben size -Saffet oynayamaz- demiştim, siz de –Ben oynatırım- demiştiniz ya. Hocam. Siz büyük hocasınız. Biz Saffet sayesinde çok paralar kazandık, ben 4-5 yıl boyunca Saffet’ten gelen paralarla kulübü yönettim. Allah sizden razı olsun” dedi. Açıkçası mutlu oldum ve bir kadar da duygulandım. Günümüzde böylesi nazik düşünceye sahip insanlar pek çıkmaz.

 

 

KALEYİ AÇIN… ÇOK İSTİYORLARSA GOL ATSINLAR

Galatasaray ile Orhan’ın (Görsen) jübile maçı için anlaştık. Galatasaray Kosecki’yi transfer etmişti. Kosecki’nin ilk maçı Kocaelispor’a karşı oldu. O Kosecki bizim Yalçın’ı (Kıldıran) bir türlü geçemedi. Maç 0-0’ken Mustafa Denizli sahaya girmek ve hakeme kafa tutmak istedi. Hayli öfkeliydi. Mustafa Denizli’nin o tavırları beni sinirlendirdi ve ben de takıma “Çocuklar kaleyi açın. Çok istiyorsa gol atsınlar” dedim. Maç berabere bitti… Karşımdaki kim olursa olsun oyunumu oynarım ve kimsenin ne düşündüğü ile ilgilenmem. Kısacası sahada bambaşka bir adamım ben.

 

YALÇIN’I ZORLA SOL BEK OYNATTIM

Yalçın üst düzey bir futbolcuydu. Biraz sağ ayağını kullanabilseydi Avrupa’da bile çok iyi yerlerde top oynardı. Kaza geçirdiğini öğrendiğimde kahroldum. Bu çocuk sürekli tebessüm eder ve büyüğüne de küçüğüne de çok saygı gösterirdi. Onu sol beke ben koydum. Bana “Hocam ben sol bek oynayamam” dedi. O sinirle Yalçın’ı antrenmandan kovdum. Sonra şakır şakır oynadı. Kendisi de nasıl oynadığına inanamadı.

 

 

SERGEN YALÇIN ÇOK İYİ YOLDA

Çağdaş futbolda bazı futbolcuları hoca ortaya çıkarır. Bir teknik adam eldeki malzeme ile en iyi yemeği yapmalı. Sergen Yalçın çok iyi yolda. Sezon öncesinde ilk 5’e giremez denilen takımı şampiyon yapıyor. İsteseydi dünya seviyesinde bir futbolcu da olabilirdi. Türk futbolu, Avrupa’ya bile rahatlıkla ihraç edeceğimiz bir teknik direktör kazandı. Şenol Bey (Güneş) çok beğendiğim bir teknik direktör. Yanlış anlaşılmasın sakın. Ondan sonra Milli takım için düşünülmesi gereken teknik direktör Sergen olmalıdır.

 

 

AKLIN ALMAYACAĞI PARALAR

14 yabancı kuralı var ama sana -14’ünü de yabancı al- demiyor. Paranı akıllı harcamak zorundasın. Bu işin şakası olmuyor. Menajerlik işine de oldum olası karşıyım. Koronadan önce “Şunu alın, bunu alın” diyorlardı. Futbolda aklın almayacağı paralar dönüyor ve kulüpler mali yönetim beceriksizlikleri nedeni ile batıyor. Söylemekten dilimde düz bitti. Sen üreteceksin! Sen yetiştireceksin!

 

ŞİMDİ ALT YAPIYA SARILMA ZAMANI!

Nitekim koronadan sonra böyle bir futbol dünyası bizi bekliyor. Şimdi alt yapı zamanı, gençlerin zamanı. Belki 1-2 yıl kalite düşebilir ama Türk futbolunun önü uzun yıllar açılır. Bu ülkenin gençlerine güvenmek zorundayız. Futbolumuzun başka bir çıkış yolu yok! Çünkü millette para yok! Toparlamak gerekirse Türkiye koronayı iyi değerlendirmelidir.

 

ATATÜRK YAŞASAYDI, ÇOK İYİ BİR TEKNİK DİREKTÖR OLURDU

Atatürk sporcunun, zeki çevik aynı zamanda ahlaklı olması gerektiğini tarif etti. Büyük önder antrenörlük yapsaydı çok iyi bir antrenör olurdu. Çünkü o taktik ustası bir dehaydı. Kocaelispor’da da futbol yaşantımda da çok hatıram var kuşkusuz. Ancak insanların da vaktini fazla almayayım.

 

 

TÜM DOSTLARA SELAM

Son olarak… Günümüz futbolunda gelinen noktayı irdelemeye, kendimi güncellemeye devam ediyorum. Hedeflerimden birisi de teknik adamlık kariyerimi Kocaelispor’da bırakmaktı. Nasip olmadı. Antalya’da da buna benzer şeyler yaşadım ama Kocaeli’yi gerçekten çok sevdim. Beni unutmamanızdan ötürü de ayrıca gurur duydum. Oradaki tüm dostlara sizlerin aracılığı ile selamlarımı gönderiyor, Kocaelispor’u geçen sezonki şampiyonluğundan ötürü tebrik ediyorum. İnşallah yükselme grubu maçlarının ardından da 1. Lig’e oradan da ait olduğu Süper Lig’de bu güzel camiayı görürüz.

 

Spor41 - Özel Röportaj

 

 

ADNAN DİNÇER

Doğum tarihi

8 Şubat 1942 (78 yaşında)

Doğum yeri

İstanbul

TEKNİK DİREKTÖRLÜK KARİYERİ

YILLAR

TAKIM

1975-1980

Beşiktaş Özkaynak (4 şampiyonluk)

1980-1981

Yeşilköyspor (Şampiyonluk)

1980-1982

Türkiye 20 yaş altı millî futbol takımı

1982

Beykoz

1982-1983

Samsunspor

1983-1984

Fenerbahçe U-21

1984-1986

Antalyaspor (Şampiyonluk)

1987-1988

Bakırköyspor

1988

Kahramanmaraşspor

1989-1990

Eyüpspor

1990-1991

KOCAELİSPOR

1991-1992

Mersin İdman Yurdu

1992-1993

Antalyaspor (Şampiyonluk)

1993

İstanbulspor

1994-1995

Antalyaspor

1995-1996

Sarıyer

1996-1998

Kartalspor

1998

Elazığspor

1998-1999

Bakırköyspor

1999-2000

Şanlıurfaspor

2000

İstanbul Güngören (Şampiyonluk)

2000-2001

Anadolu Üsküdar

2001-2002

Küçükköyspor

2002

Antalyaspor

2003-2004

Alibeyköyspor

2006

Vefa

 

YORUM EKLE

Güvenlik Kodu

DİĞER HABERLER