Normalde Bölgesel Amatör Lig’den bir takımla Süper Amatör Lig’den bir takım düşme-çıkma maçında baraj maçı oynuyordu ama bu sefer işler farklıydı.
Grupta oynadıkları maçlarda aynı puanı alan ve birbirlerine averaj olarak da üstünlük sağlayamayan denk iki takım karşı karşıya geldi.
Karamürselspor ve Bağdatspor…
Aslında sonu aynı oldu çünkü yine bir takım önümüzdeki sene SAL’da diğeri BAL’da olacaktı.
İki takım arasında grupta oynanan iki maç da 0-0 bitmişti.
Baraj maçı öncesi konuştuğum birçok kişinin ön görüsü bu maçın penaltılara kalacağı yönündeydi.
Kocaeli’nin sevilen kaleci antrenörlerinden Salih Arslan ile maçı izlerken “Final maçları kalecilerin maçları olur. Bu maç penaltılara kalır ve işi yine kaleciler belirler” dedi.
Dediği gibi de oldu…
Karamürsel ile Bağdat aralarında oynanan üçüncü maçta 120 dakika sonunda golsüz biterek heyecanla beklenen penaltılara kaldı.
Üç maç sonunda uzatmalarla birlikte oynanan 330 dakikadan fazla süre de iki takımın da birbirlerine gol atamaması da tarihe yazıldı!
Aslına bakılırsa, Başiskele’de oynanan maçta Karamürselspor taraftarını daha kalabalık bekliyordum.
Neticede koca bir ilçeyi temsil ediyordu.
Bağdatspor tarafında birçok futbolsever vardı. Tabii ki hepsi taraftar değildi belki ama Şehit Binbaşı Arslan Kulaksız Stadı’nın yan tribünü tamamen doluydu.
Kısacası o taraf Bağdatspor’un kemik taraftar grubuna aitti.
Maça olan yoğun ilginin beklentisi iyi futboldu ancak keyifli ve pozisyonlu bir maç olmadı.
Dediğim gibi futbolseverler de böyle bir maç bekliyordu çünkü kaybeden takım için bir sezonun boşa gitmesi demekti.
104. dakikada Bağdatspor, 119. dakikada Karamürselspor gole çok yaklaştı.
Karamürsel ekibinin direkten dönen topu unutulmazlar arasındaydı.
Maçın genelinde takımlar risk almadı birbirinin hatalarını bekledi.
Kağıt üzerinde Bağdatspor’un kadrosu daha geniş ve daha kaliteli görünüyordu.
Başkan Burak Kanpara öncülüğünde çok ciddi bütçelerle ligin çok üzerinde bir kadro kuruldu.
Bu takımın daha iyi oyunla Yükselme Grubu’nda daha iyi sonuçlar alması gerekirdi.
Karamürsel ise sınırlı bütçe ve kadro ile özellikle takım savunmasındaki dirençle son maça kadar işi getirmişti.
Bağdat tarafına baktığımda teknik ekibin, takımın yönetilmesiyle alakalı yetersiz kaldığını düşünüyorum.
Doğru oyunculara doğru süreler verilse iş buralara kalmadan 2-3 hafta önceden bitebilirdi.
Bağdatspor normal şartlarda Play-Off lideri olarak BAL’a çıkabilecek bir takımdı.
Bir parantez de Karamürselspor Teknik Direktörü Mustafa Kaya’ya açmak lazım.
Genç yaşında, kariyerinde profesyonel ligde Sapanca Gençlikspor’da görev yaptıktan sonra Karamürselspor için Süper Amatör Lig’e dönmüştü.
Bu girişim kariyeri için geri adım gibi gözükse de o bu risk ve sorumluluğu Karamürselspor için aldı.
Bunda elbette Karamürselli olmasının ve ona güvenen insanların hatırı da çok büyüktü.
Çok iyi mücadele ederek, savaşarak ve çok iyi savunma yaparak üst lige yükseldiler.
Kalede Mehmet Öztürk, savunmada İbrahim Demirer tecrübeleriyle fark oluşturdular.
Final maçında Eren Katkay ve Emre Kar enerjileriyle öne çıkan oyunculardı.
Süper Amatör Lig’in en iyi 6 takımının yarıştığı grupta 10 maçta sadece 3 gol yediler.
Mustafa hocayı, futbolcuları, yönetimi ve 100 yıllık Karamürselspor camiasını tebrik ediyorum.
Seneye çok daha zorlu bir sezon Karamürsel’i bekliyor.
Gelecek sezon BAL daha müthiş olacak!
Rakipleri çok ciddi olacak ve şu bir gerçek ki BAL’da kalmak da şimdi ağır statüde başarıdır.
Karamürselspor ve ilimizi önümüzdeki sezon Bölgesel Amatör Lig’de ilimizi temsil edecek olan tüm takımlara başarılar diliyorum.
Arda Musaoğlu - Nokta Gazetesi
